Çalışan Bağlılığı çok önemli bir kavşakta bulunuyor. Yıllarca süren çalışan bağlılığı anketlerinden sonra, kurumlar için çalışan bağlılığını iyileştirmek, onu ölçmekten çok daha zor. Her ne kadar anketler hangi konuların ele alınması gerektiğini tanımlasa da bu konularda herhangi bir ilerleme yok. Bu gerçek de, pek çok durumda optimist yaklaşımı alaycı bir tutuma dönüştürüyor.

The Ken Blanchard Companies Danışmanlık Hizmetleri Direktörü Bob Freytag, kurumların odaklarını değiştirmesi gerektiğini vurguluyor ve harekete geçme zamanı olduğunu söylüyor.

Freytag, “Durgun ya da kötüye giden çalışan bağlılığı puanları liderlik temellerinizin eksik olduğunu göstermektedir. Bu temelleri yürürlüğe koymak, zaman, odaklanma ve stratejik değişim gerektirir. Bu durumda, harekete geçmeyi geciktirmek hiçbir şeyi kazandırmaz. İçinde bulunduğunuz sıkıntıyı derinleştirir.” diyor.

Freytag’ın liderlere önerisi nedir?

Amerikalı mizah yazarı Will Rogers’ın sözlerinden alıntı yaparak “Kendinizi içinde bulunmak istemediğiniz bir çukurda bulduysanız, kazmayı bırakın!” diyor. Anketler, kurumdaki insanların sesini dinlemeniz için bir fırsat yaratır. Çoğu zaman, liderler sorduğunda insanlar neyin değişmesi gerektiğini söyler. Sonraki adım, öğrenilenler üzerinden harekete geçmektir.

“Çalışan bağlılığı anketleri bir kurumda mevcut durum ile yapılabilecekler arasında dinamik bir gerilim oluşturur. En iyi liderler bu ihtiyaçların üzerine eğilir; değişimin sponsoru ve bayraktarı olurlar. Zaman zaman yeni süreçlere ve programlara ihtiyacınız olduğu ortaya çıkar. Diğer zamanlarda ise, yürürlükteki programlar ve çözümlerle uyum sağlanması yeterlidir.”

STRATEJİK VE OPERASYONEL LİDERLİK UYGULAMALARI

The Ken Blanchard Companies’in Liderlik-Kazanç Zinciri üzerine yaptığı araştırmanın ortaya koyduğu en önemli bulgulardan biri, stratejik ve operasyonel liderliğin çalışan iş tutkusunu ve kurumsal canlılığı nasıl etkilediğidir.

Stratejik liderlik, herkesin aynı yönde ilerlemesini sağlayarak, “ne” yapılacağını gösterir.  Stratejik liderlik net bir vizyonun çizilmesi, değerler ile vizyon arasında uyum oluşturan bir kurum kültürünün yaratılması,  kurumun gerçekleştirmesi gereken girişimlerin ve stratejik zorunlulukların duyurulmasını içeren bir takım aktivitelerdir. Operasyonel liderlik ise bunun dışında kalan her şeyi içerir.  Yapılacakların, “Nasıl” yapılacağını gösterir. Üst yönetimden ilk kademe çalışanlara kadar, herkesi etkileyen politikaları, prosedürleri, sistemleri ve liderlik davranışlarını içerir. Bu yönetim uygulamaları, çalışanların her gün birbiriyle etkileşim içinde oldukları ortamı yaratır. 

Araştırma ilginç bir gerçeği ortaya koyuyor. Her ne kadar stratejik liderlik, yönün ve üslubun belirlenmesinde kritik öneme sahip olsa da, kurumsal canlılık üzerinde dolaylı bir etkisi var. Kurumsal canlılığın anahtarı operasyonel liderliktir.  Liderliğin bu boyutu, etkin bir biçimde yapıldığında, çalışanların olumlu deneyimleri ve kurumla ilgili memnuniyetleri arttığı için bu durum çalışan iş tutkusuna yansır.

MESELELERİ DOĞRUDAN ELE ALIN

Liderler, en çok ihtiyaç duyulan stratejik ve operasyonel davranışları sergileyerek enerji yaratan bir ortam sağlarlarsa çalışanların da işleri ve kurumları hakkında algıları ve duyguları daha olumlu olacaktır.  Bu durum, olumlu niyetlerin oluşmasını sağlayan bir esenlik hissine neden olur. Böylece, çalışanlar kurumun genel başarısı ve canlılığına katkı sağlama niyetiyle daha yüksek performans gösterirler.

“Ancak liderler meseleleri doğrudan ele almalıdır.  Muğlak ve belirsiz olmamalılar. İnsanlara yolu net görmeleri için yardım edin ve neyin mümkün olduğunu gösterin. Lider olarak öneminizi fark edin. Liderler genellikle diğer herkes gibi işe gelip giderken kendi sorumluluklarını yerine getirirler. Ancak bunu yaparken kendi rollerinin önemini unuturlar.”  

“Liderlerin her zaman etki sahibi olduklarını hatırlamaları gerekiyor. Bu konuda bir seçim hakkınız yok. Tek yapabileceğiniz seçim, nasıl bir etkiye sahip olmak istediğinize karar vermekle ilgilidir.”

Çalışan bağlılığının yüksek olduğu bir iş ortamını nasıl yaratacağınızı öğrenmek ister misiniz? O zaman bu ücretsiz webinarda bize katılın.  

ÇALIŞAN BAĞLILIĞININ YÜKSEK OLDUĞU BİR İŞ ORTAMINI YARATMAKTA LİDERİN ROLÜ

19 Kasım 2014, Çarşamba

 TSİ 19:00

Çalışanların en iyi performansı göstermelerinde liderlerin çok önemli bir rolü vardır. Bu webinarda, The Ken Blanchard Companies Danışmanlık Hizmetleri Direktörü Bob Freytag liderlere kurumlarındaki çalışan bağlılığı puanlarını yükseltmeler için üç yol gösterecek.

1.     İletişimi Geliştirin. Çalışanların özgüvenini, yeterliliğini ve bağlılığını artırmak için güven oluşturmayı, hedef belirlemeyi ve geribildirim sağlamayı öğrenin.

2.     İşbirliğini Geliştirin. Takım çalışmasını desteklemek ve iş hedeflerini gerçekleştirmek için farklı çalışma birimlerinde verimli çalışmayan unsurları nasıl ortadan kaldıracağınızı öğrenin.

3.     Destek Sağlayın. Çalışan ihtiyaçlarını nasıl tanımlayacağınızı, kaynaklara nasıl erişeceğinizi ve kendi bireysel rol ve görevleri için çalışanları nasıl yetkilendireceğinizi öğrenin.

Kimler Katılmalı?

• Kurumlarının öğrenme ve gelişim  tasarımına, yönetimine ve stratejisine odaklanan İK ve Kurumsal Gelişim Profesyonelleri. 
• Verimliliği ve performansı yükseltmek için karmaşık iş meselelerini çözmeye, ölçülebilir sonuçları elde etmeye ve liderlik becerilerini artırmaya çalışan üst düzey yöneticiler. 
• Çalışanlara yardım ederek kurumu bir üst düzeye taşıyan değerleri, becerileri ve yeterlilikleri oluşturan öğrenme programlarını ve liderlik modellerini inceleyerek öğrenme ve gelişim konularına karar veren yöneticiler. 

Kurumunuzda ve takımınızda hemen yürürlüğe koyabileceğiniz stratejileri öğrenmek için bu fırsatı kaçırmayın. Bir liderin bu tür bir ortamı yaratmakta ne kadar önemli bir rolü olduğunu anlayacaksınız.

Kayıt olmak için!