16 Kasım’a kadar açık olan 2026 İK, Öğrenme ve Gelişim Trendleri Araştırması devam ederken, bu araştırmanın arkasındaki iki isimle bir araya geldim: Blanchard Araştırma Ortağı ve İçerik Pazarlama Direktörü David Witt ile Blanchard Baş Ürün Sorumlusu ve Kıdemli Araştırmacı Dr. Jay Campbell.

İkisi birlikte, bu yılki çalışmanın neden kritik öneme sahip olduğunu, hangi sorulara yanıt aradıklarını paylaştılar. Ayrıca İK, Öğrenme ve Gelişim profesyonelleri ile ve üst düzey yönetimdekilerin bu ankete neden katılmaları gerektiğini aktardılar.

Araştırmanın Amacını Çerçevelendi

Bu yılki İK, Öğrenme ve Gelişim Trendleri Araştırması’nı yürütme fikri nasıl ortaya çıktı?

David Witt: Bu yıl, araştırmamızın yedinci yılına girdik ve her yeni dönem, önceki yıllarda elde ettiğimiz bilgilerin üzerine inşa ediliyor. Uzun vadeli veri elde etmemizi sağlayan soruları sormaya devam ediyoruz; aynı zamanda yeni ortaya çıkan ihtiyaçları yansıtan yeni başlıklar da ekliyoruz.
Örneğin bu yıl, kurumların öğrenme tasarımı ve ölçümleme yaklaşımlarını; ayrıca liderlik gelişimi programlarının farklı çalışan gruplarında ne kadar etkili olduğunu inceliyoruz.

Beni en çok heyecanlandıran şey, bunun küresel bir çalışma olması. 70’ten fazla ülkeden yüzlerce İK, Öğrenme ve Gelişim profesyonelinin katılımını bekliyoruz. Bu da oldukça zengin bir perspektif çeşitliliği oluşturuyor. Bu sayede kendi organizasyonel sınırlarımızın ötesine geçip dünyanın dört bir yanındaki profesyonellerin neler işe yarıyor, neler değişiyor ve hangi zorluklar ortaklaşıyor vb. konularda neler yaptığını görebiliyoruz.

Dr. Jay Campbell: Bu anketin bana göre en özel yanı hem istikrarı hem de değişimi aynı anda gözlemleme fırsatı sunması. Bazı sorular her yıl sabit kalıyor; böylece trendlerin nasıl evrildiğini görebiliyoruz. Diğerleri ise yeni öncelikleri yakalamak için güncelleniyor. Ortaya çıkan tablo, süreklilik ile keşfin güçlü bir birleşimi: satın alma alışkanlıklarının ve öğrenme stratejilerinin zamanla nasıl evrildiğini gözlemlerken, aynı zamanda yeni gündemleri de doğdukları anda yakalayabiliyoruz.

Merak Uyandıran Alanlar ve Ortaya Çıkan Trendler

2026 sonuçlarında hangi trendleri ya da değişimleri görmek seni en çok heyecanlandırıyor?

Witt: Benim için iki başlık öne çıkıyor: liderlik yetkinlikleri ve öğrenme yöntemleri. Bu alanları yıllardır takip ediyoruz ve özellikle yapay zekânın etkisi altında nasıl evrildiklerini görmek istiyorum. Yapay zekâ artık yalnızca bilgi teknolojileri çalışanlarının değil, liderlerin de iş yapış biçimlerini dönüştürüyor. Asıl soru şu: otomasyonu, liderliğin insani yönüyle (empati, dinleme, destek) nasıl dengeleyeceğiz? Kurumların bu çizgiyi nerede çektiğini ve liderlerini bu dönüşüme nasıl hazırladıklarını anlamaya çalışıyoruz.

Ayrıca öğrenme yöntemlerinin geçirdiği dönüşümü de dikkatle izliyorum. Pandemiyle birlikte sınıf içinden sanala, ardından karma (hibrit) modellere doğru büyük bir salınım gördük. Bu oran her yıl değişiyor. Kuruluşların yüz yüze, sanal ve bireysel öğrenme arasında nasıl denge kurduğunu görmek oldukça ilginç olacak.

Campbell: Ben hem uzun dönemli hem de yeni soru kategorilerine bakıyorum. Uzun vadeli tarafta, satın alma beklentilerinin ve öğrenme yöntemlerinin nasıl evrildiğini görmeyi merak ediyorum. Yeni eklenen konularda ise, öğrenme ve gelişim profesyonellerinin satın alma kararlarını nasıl verdikleri, kimlerin bu süreçlere dahil olduğu ve departmanlar arası farklılıkların neler olduğu üzerinde duruyoruz. Ayrıca abonelik ve erişim tabanlı öğrenme modellerinin yükselişinin, bu alanı nasıl yeniden şekillendirdiğini araştırıyoruz. Bu, kurumların öğrenme yatırımı ve ölçeklenebilirlik konusundaki düşüncelerini değiştirebilecek yeni bir alan.

Ne Gibi Sürprizler Gelebilir?
Sonuçlar açıklandığında, insanları en çok hangi bulgular şaşırtabilir?

Witt: Her yıl bizi en çok şaşırtan şey, sektörler arasındaki deneyim çeşitliliği oluyor.
Bazı kurumlar çok iyi ilerlerken, bazıları çalışan bağlılığı veya elde tutma konularında zorlanıyor. Bu farklılıklar, bağlamın ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.
Ayrıca katılımcıların tükenmişlik ve esenlik (well-being) kavramlarını nasıl tanımlayacağını da merak ediyorum. Son yıllarda yaşanan değişimlerin ardından, insanların yorgunluk, uyum sağlama ve dayanıklılıkla ilgili deneyimlerinde yeni sesler göreceğimizi düşünüyorum.

Campbell: Bence birçok kişi, mikro öğrenme (microlearning) ve kısa biçimli öğrenme yaklaşımlarıyla ilgili veriler karşısında şaşırabilir. İlk sonuçlar, birçok kurum bu anlık öğrenme seçeneklerini sunsa da bunların beklenen etkiyi yaratmadığını gösteriyor. Biz de mikro öğrenmenin gerçekten istenen sonuçları verip vermediğini yoksa kolaylık ile etki arasında hâlâ bir boşluk olup olmadığını inceleyeceğiz.

Katılımın Faydaları

İK, Öğrenme ve Gelişim profesyonelleri için bu ankete katılmak neden önemli?

Witt: Katılımın en büyük avantajı, sonuç raporunun tamamına erken erişim ve dünyanın dört bir yanındaki meslektaşlarla yapılacak özel değerlendirme oturumuna katılım imkânı. Bu sadece bir form doldurmak değil; küresel bir öğrenme topluluğuna katılmak anlamına geliyor. Her yanıt, büyük bir hikâyenin bir parçasını oluşturuyor—ve bazen tek bir içgörü bile yeni bir fikrin kıvılcımı olabiliyor. Anket, profesyonellerin kendi varsayımlarını sektörün genel eğilimleriyle karşılaştırmasına olanak tanıyor.

Campbell: Ankete katılmak yaklaşık on dakika sürüyor ve karşılığında uygulanabilir içgörüler elde ediyorsunuz. Sonuçların özetini alarak kendi kurumunuzun deneyimiyle doğrudan karşılaştırabilirsiniz: Neler işe yarıyor, hangi alanlarda zorluklar var, siz meslektaşlarınıza kıyasla neredesiniz? Kısa ama yüksek değerli bir düşünme ve kıyaslama fırsatı.

Ne Gibi Kazanımlar Elde Edilecek?

Sonuçlar açıklandığında nasıl paylaşılacak? Katılımcılar neler beklemeli?

Witt: Raporu yayımladıktan sonra, öğrenme tasarımı, ölçümleme ve liderlik yetkinlikleri gibi alanlara odaklanan özel webinarlar ve bilgilendirme oturumları düzenleyeceğiz.
Katılımcılar ayrıca çalışan bağlılığı, elde tutma, tükenmişlik ve geleceğin liderlerinin ihtiyaç duyacağı yetkinlikler gibi konularda daha derin analizlere erişim sağlayacak.

Campbell: Umarım bu bulgular yeni sohbetleri tetikler. Bu tür veriler, liderlerin yalnız olmadıklarını fark etmelerine yardımcı olur; benzer zorluklarla birçok kurumun da karşı karşıya olduğunu gösterir. Aynı zamanda yaratıcılığı da besler—diğerlerinin odaklandığı alanları görmek, kurumların kendi kör noktalarını fark etmesine ve yeni fırsatlar keşfetmesine olanak tanır. Kısacası, bu rapor hem bir ayna hem de bir yol haritası niteliğinde.

Son Söz

Bu araştırmanın değerini tek bir cümlede özetleyecek olsanız, ne derdiniz?

Witt: Bu çalışma, İK, öğrenme ve yetenek profesyonellerine büyük resme bakma, küresel meslektaşlarıyla bağ kurma ve liderlik gelişiminin geleceğini birlikte şekillendirme fırsatı sunuyor.

Campbell: Bu aynı zamanda bir davet… Geleceği şekillendiren bu hikâyede, sesinizin ve kurumunuzun da yer alması için bir fırsat.
 

---

Siz de öngörü ve fikirlerinizi paylaşmak ister misiniz? 2026 İK, Öğrenme ve Gelişim Trendleri Araştırması 16 Kasım’a kadar açık!
Sadece 10 dakikanızı ayırarak, liderlik, öğrenme ve kurumsal başarı üzerine yürütülen küresel sohbetin bir parçası olabilirsiniz.

 2026 İK, Öğrenme ve Gelişim Trendleri Anketine Katılın